Şimdi ikisinin de elleri, dünyada Muhammedi öğretiye göre alınacak ilk abdestin içindeydi. Dünyada Muhammedi abdesti alan ilk iki kişi:
Sevgili Efendimiz ve eşi Hz. Hatice Annemiz. Birbirlerine gülümseyerek baktılar ilk abdest öncesinde... Suya vardılar sonra...
SU: Arınma... Uyanma... Hatırlama... Dirilme... Bunların hepsi suyla birlikte gelenlerdi...
Bu ellerle girişilen ilk kulluk temeli, işte suyun üzerine bu eksiksiz yönelişle atılıyordu.
Elleri suya değdi.
Elleri kulluğa değdi.
Elleri rabbani aşka değdi ikisinin de...
Hayatın ilk evi olan su, onları ilk Müslümanlar olarak içine buyur etti. İkisinin de ruhu, tertemiz arı duru bir başlangıca yazıldı.
Su, ateşi söndürendi.
Su, rahmetti.
Onlar, bundan sonrasında kıyamete kadar kendilerini takip edecek milyarlarca insanın öncüsü olarak, niyetlerini suda yıkayıp, durultanlardı...
Suyla temizlenip, suyla duruldular.
Sonra yine eşine gülümseyerek baktı Elçi. Önce ağzına, sonra burnuna, sonra da tüm yüzüne suyun ferahlığıyla yepyeni bir diriltim gücü verdi. Su, diriltici elleriyle değdiği her yeri yeni bir başlangıcın temeli kılıyordu. Suya değdikçe azaları, tek tek diriliyor, tek tek uyanıyor ve yeniden hareket kazanıyordu. Kadını onu takip etti.
Su, eylemdi.
Su, birinci hareketti...
Su, bedeni ve ruhani bir açılımdı her ikisi için...
Su, alçak gönüllü olandı.
Onlara kendi ahlakını açıp öğretti her bir rüknünde. Su, toprağın içine işleyip, hep en derinlere kadar yol alandı. Su, içlerine işledi, su içe işlemeyi öğretti onlara. Su hafif zarifti. Su öğretmenleri olup, onlara kimseye yük olmadan yürümeyi, en sert kayaların bağrından, en yalımlı dağların başından yol bulup da akmayı öğretti... Akmanın ve zamanı geldiğinde taşmanın sırrını sudan öğrendiler...
Su sabırdı...
Seyri süluktu.
Onda keşfettiler halden hale geçmeyi. Vakti gelince kıvamında kaynamayı ve ölümden sonra basübadelmevt gibi buharlaşıp da göğe çıkmayı, suyun hallerinden bildiler...
Hatice Annemiz, abdestin her rüknünde, eşine bir kere daha aşık olurcasına, onu hayranlıkla seyrediyordu... Bir aşk ve sadakat yemini gibi, gözlerini eşinden ve sudan ayırmadan, onu takip ediyordu... Su takibi... Su gayreti... Su tanışması... Su yemini...
Onlar doğumu ve ölümü su ile karşılayacak ümmetin ilki olarak ilk abdestlerini, Kıble istikametine yönelik bir tevhid eylemi kılmışlardı...
Bu akşam suya dokunurken, ilk abdest alan kişileri de hatırlayarak konuşun su ile... Olmaz mı?
Sibel ERASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder