"..... ALLAH size güçlük çıkartmak istemez, Ancak O sizi Tertemiz / Ak pak/Arı duru kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, Umulurki şükredersiniz "

2 Ekim 2007 Salı

abdest enerji takviyesi (a. hulusi)



ABDEST “Abdest” ismiyle tanımladığınız şey, sudaki bioelektrik enerjinin sinir sistemi vasıtasıyla beyne ulaşması ve enerji takviyesidir.

1-MADDİ ANLAMDA ABDEST

Suyla olur ya da toprağa teyemmüm ile...
ABDEST, TEMİZLİK İÇİN DEĞİL;
BEYNİN BİOELEKTRİK İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİNDİR!

Abdest nedir, nedendir? Bu soruya hemen herkesin vereceği cevap bellidir.
“Temizlik için!”
Ya...? Öyle mi?..
Eski deyişle “5 paralık aklı” olan biri, abdest almak temizlik gayesi ile getirilmiş bir hüküm olsa idi.
“Elini toprağa sür de sonra topraklı elinle suratını, kollarını sıvazla”; der mi idi? Gaye temizlik ise...
Siz karşınızdakine, “elini toprağa bula da sonra suratını sıvazla”; der misiniz?
Cevabınız elbette ki tek bir kelime değil mi? “Hayır!”
Peki öyle ise şimdi gene soralım...
Gaye temizlik değil ise, ne?

Nefesinizi tutun ve saatinize bakın.
Kaç saniye soluk olmadan durabileceksiniz? 1-2 dakikaya kadar uzanabiliyorsunuz değil mi?..
Peki denizin içine girip de nefesinizi tutarak kaç saniye durabiliyorsunuz suyun altında. 15-25 saniye civarında!
Peki bu aradaki fark neden?
Çünkü, suyun dışında iken bedeninizin tüm yüzey hücreleri lokal oksijen alım içide de ondan.
Oysa, suyun içinde iken bu yol kapanıyor ve sadece ciğerinizdeki oksijen ile başbaşa kalıyorsunuz.
İşte bu oksijen alımı meselesinde olduğu üzere, kolunuzu ya da yüzünüzü su ile sıvazladığınız zaman, sıvazlanan hücrelerden vücuda belli bir ölçüde elektrik takviyesi mevcuttur.
Yâni beyin, çalışması için gerekli elektriği kısa ve kolay yoldan bu şekilde temin etmiş olur.
Bunun için de şarıl şarıl akan suya hiç ihtiyaç yoktur!
Zira önemli olan o organlardaki hücrelerin suyla temas etmesidir. Fazlası zaten akar gider!
Yıkanmak ise gaye, kirden paklanmak ise fazla suya da ihtiyaç vardır. Ama abdest için yüzey hücrelerin ıslanması yeterli miktardır.

“SIK SIK YIKANIYORUZ,
ABDEST ALMAYA İHTİYAÇ YOK” DİYEBİLECEKLERE…

Ben sık sık yıkanıyorum, abdest almaya ihtiyacım yok, ya da böylece elektrik alıyorum bu bana yeter; diyebileceklere...
Arabaya benzini doldurdunuz ve olduğunuz yerde çalıştırıyorsunuz! Böylece nereye varırsınız ki?..
Elektriği yâni enerjiyi beyne verdiniz; peki bu enerjiyi ne yönde ve nasıl kullanıyorsunuz?..
Beyni, ruha ve ölüm ötesine dönük bir şekilde enerji üretmesi için elektrikle takviye etmek de mümkün…
Aldığınız bu elektriği tamamiyle geçici dünya zevkleri için tüketip, öbür yanda bu enerjiye en çok ihtiyaç duyacağınız yerde şaşa kalmak ve pişmanlık içinde azâb çekmek de mümkün!






TEYEMMÜM, BEYİNDE BASKI VE STRES OLUŞTURAN

STATİK ELEKTRİĞİN ATILMASIDIR!


Evet, suyla abdest böyle… Ya teyemmüm?..

Yâni elini toprağa sürüp sonra yüzüne ve sonra gene toprağa sürüp önce sağ ve sonra da sol koluna avucunu sürme! Üstelik elinin iç yarısını kolunun bir yanına sürerken, öbür yarısıyla kolunun dış yarısını sıvazlama. Yâni aynı yerin üstünden geçmeme!

Bu defa ben söylemeden siz cevabı açıklayıvereceksiniz:

“Topraktan elektrik alma! Sudaki elektriği bulamadığın anda topraktaki elektrik ile beyne yardımcı olma. Bünyedeki statik elektriği topraklama vs. vs.”

Evet, görülüyor ki, abdest olayında gaye temizlik değil, beynin elektrik ihtiyacının karşılanması söz konusu. Zaten, zaman zaman Resûl-i Ekrem'in bir bardak miktarı su ile bile abdest aldığından sözedilir ki, bu dahi olayın esasının temizlik gayesine mâtuf olmadığını işaret etmeye yeter.

Eğer dışardan suyu vücuda sürmek suretiyle elektrik enerjisi temini amacına mâtuf değilse abdest, acaba ne içindir?... bunu düşünmek gerekir.

Aynı şekilde “Teyemmüm” dediğimiz şey de vücutta statik elektriğin, beyin üzerinde büyük baskı ve stresi oluşturan statik elektriğin atılmasıdır. Yani “ibadet” denen bu çalışmaların herbiri, tamamen bilimsel birtakım gerçeklere, fiziksel, kimyasal birtakım “sistem gerekleri”ne dayalı şekilde önerilmiş çalışmalardır!

ABDESTİN AKABİNDE

NİÇİN NAMAZ KILINMASI ÖNERİLMİŞ?

Beynin ihtiyacı olan bu bioelektrik enerji, aldığımız gıdalardan uzun süren analiz metodlarıyla elde edilebildiği gibi; osmos yoluyla, hücresel çekim yoluyla da elde edilebilmekte! Siz, abdest aldığınız zaman suyu elinize sürersiniz... Abdest alırken illâ çok bol su olacak diye bir kayıt yoktur. Mühim olan suyun her kıl dibine temas edecek bir biçimde yani her hücreye temas edecek bir biçimde sürülmesidir. Bu “su” dediğimiz H2O yani enerji kütlesi, her hücrede bulunan sinir yoluyla doğruca kestirme yoldan enerji harcanmaksızın beyne ulaştırılır. Beynin bioelektrik enerji ihtiyacını kısa yoldan etmin etmek gayesiyle….

İşte bu birinci ana sebep dolayısıyla “abdest alma” dediğimiz olay meydana gelmiştir.

İşte bunun akabinde de, mümkünse abdest aldıktan sonra 2 rekât namaz kılın” veya “Allah’ı anın... Tesbih edin” denmesinin sebebi de, vücuda bu bioelektrik güç girdikten sonra hemen anında en iyi şekilde değerlendirebilme gayesine mâtuftur!

2-MÂNEVİ ANLAMDA ABDEST

”Abdest”, şirk oluşturan düşüncelerden arınmaktır!.

Duyularından ve organlarından sâdır olan fiillerden; yâni bunları kendi yarattığını sanıp kendine maletmekten arınmaktır.

Her şey bir hikmete dayalı olarak Hakk tarafından yaratılmaktadır; diyebilmektir! Ve hattâ, idrâk edemiyorsan eğer, “Hakk”ı “hikmet”le kayıtlamaktan dahi kaçınmaktır!

Abdestten bir mânâ da dünyaya ait beşeri değer kirlerinden arınmak suretiyle varlığın hakikatına yönelme anlamı taşıdığını da unutmayalım.

Ahmed Hulûsi






1111

Hiç yorum yok: