"..... ALLAH size güçlük çıkartmak istemez, Ancak O sizi Tertemiz / Ak pak/Arı duru kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, Umulurki şükredersiniz "

25 Eylül 2010 Cumartesi

suyun sırrı 2




SU SIRRI zihnimin kıvrımlarında dolaşıyor… Kalbimin kanallarında akacak mecra arıyor…
Duygular su berraklığını ile derinleşmek istiyor…
Fiziksel görümünü, kimyasal bileşimini öğrenmek su hakikatine olan susuzluğu gidermiyor…Mana sırrı imbik imbik süzülmek, tel tel çözülmedikçe bu sır nasıl anlaşılır? Zahirin zırhını soymadıkça yalın hakikate yakın olunabilir mi?
Su… Renksizliğin rengi… Kokusuzluğun kokusu… Şekilsizliğin şekli… Toprak su ile buluşmadıkça hayat hayal edilebilir mi? Hangi renklerden, hangi kokulardan, hangi güzel suretlerden söz edile bilinir?
Gönül toprağı iman ab-ı hayatı ile sulanmadıkça hayatın hakiki renkleri, hakiki kokusu, hakiki hakikati anlaşıla bilinir mi? Karanlıklar aydınlığa nasıl akar?

Su… Acizliğin Aziz’e akışıdır… Berraklığı, “Ben”in erimişliğidir… “Ben”i anlamayanları boğar su… Firavun gibi… Abdiyetle akanlara yol olur su… Musa (a.s.) gibi…Acizliğini istiğfarla ilan edenleri selamet sahiline taşır su… Yunus (a.s.)gibi…
Cemalinde celal, celalinde cemal taşır… Tufanda Nuh’un (a.s.) gemisi gibi…

Özde temizdir, temizleyicidir su… Onu iyi bakan kendi öz temizliğini görür, kirlenmişliğini de fark eder. Okutmak istediği hakikat içilmedikçe iç temizlik eksik kalır.
Sıkıntılardan sıyrılmak, hadiselerde boğulmamak, üzüntüleri eritmek, çaresizliği çökertmek “Ben” buzulunu eritip deryada bir damla olabilmekte…Buz nasıl olsa eriyecek, bari deryaya dahil olsun.

Tefekkür şuasıyla derin darbeler vurabilsek buzula, hayat suyu olup deryalara akacak duracak… Durmadan akmak tefekküre…Fazl ve Rahmet arşını ulaşabilmek… Bedeninin suda yüzdüğü gibi, Rahmet nimetlerini gark olduğunu fark edebilmek… Zihni ve kalbi bulanıklığını istiğfarla temizleyebilmek… Gittiği yerleri de temizleyebilmek… Su gibi engel tanımamak… Kalpte bahar bahçeleri çiçek açmağa başlamış demektir



Leylaklar, sümbüller, güller, laleler… Rahiyaları, renkleri, suretleriyle gülüyordur… Eğilip ellemekle, koklamakla mutluluk zikirleriyle cezbeye ulaşırlar… Her adımda ayrı bahar manzaraları süzülerek akar zihinlerden kalplere…
Derin derelerden bir adımda geçilir… Gökkuşağı rahiyasıyla yüreklerde serin rüzgarlar eser… Şırıl şırıl temiz akan duygularla bahar daha bir belirginleşir…

Ne engeller sıkar, ne de sıkıntılar…Üzüntüler üzerimizden akar gider… Dağlarvari hadiseler yastık olur yüzdürür… Yüzümüz de güler, yüreğimiz de…

Yürekten damlayan bir damla yeryüzünü sular
Deryaları kurutur…
Yürekli bir damla olabilmek mesele…

Ey su; hakikatin zihnimden kalbimin derinliklerine Rahmet olarak aksın…Duygularım berraklığınla derinleşerek coşsun…Musa’ya (a.s.) yol olduğun gibi hayatım hakikatinle aksın… Sıkan sıkıntılar, daraltan hadiseler Yunus’u (a.s.) taşıdığın gibi selamete taşısın.

Bir damla su olabilmek karıncanın ağzında…İbrahim’i (a.s.) yakmak isteyen Nemrutları boğmak için…

Ey yüzüme abdest diye sürdüğüm su… Yüreğimi yakmak isteyen şeytani nefis Nemrutlarını tufan gibi boğ… İman gemisini selametle sonsuzluk sahillerine ulaştır… Su arşının Rabbinden Rahmetini umarak, yarılmış yüreğimizle istiyoruz…
Bizi susuzluğunda boğma, Ey Rahman ve Rahim olan Allah.
Hüseyin Eren

Click the image to open in full size.

Hiç yorum yok: