"..... ALLAH size güçlük çıkartmak istemez, Ancak O sizi Tertemiz / Ak pak/Arı duru kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, Umulurki şükredersiniz "

2 Ekim 2007 Salı

ABDEST ALMAK









ABDEST ALMAK

Soru: Namazın ve abdestin farzları nelerdir?
Cevap:
Namazın farzı 12 olup, yedisi namaza başlamadan öncedir. Bunlara namazın şartları da denir: Hadesten tahâret, necâsetten tahâret, setr-i avret, istikbâl-i kıble, vakit, niyet, tahrîme tekbîri.
Beşi namazın içinden olup, bunlara namazın rükünleri denilir. Bunlar, kıyâm, kırâat, rükü', secde ve ka'de-i âhirede teşehhüd okuyacak kadar beklemektir.
Hadesten tahâret abdestsizin abdest alması, cünübün gusletmesidir.
Abdestin farzları dörttür:
1- Yüzü, bir defa yıkamak.
2- İki kolu, dirsekleri ile birlikte, bir defa yıkamak.
3- Başın dörtte birini mesh etmek ya'nî ıslak eli başa sürmek.
4- İki ayağı bir defa topuklarla birlikte yıkamak. Bu farzlardan birini yapmayanın abdesti sahîh ya'nî geçerli olmaz.
Abdestin sünnetleri
1- Helâya girerken ve abdeste başlarken, Besmele çekmek.
2- Elleri, bilekleri ile beraber, üç defa yıkamak.
3- Ağzı, ayrı ayrı su ile, üç defa yıkamak. Buna mazmaza denir.
4- Burnu, ayrı ayrı su ile, üç defa yıkamak. Buna istinşak denir.
5- Kaşların, sakalın, bıyığın altındaki görünmeyen deriyi ıslatmak. Bunların üzerini yıkamak farzdır. Kıllar seyrek olup alttaki deri görünüyorsa, deriyi yıkamak, ya'nî ıslatmak farz olur.
6- Sakalı hilâllemek ve sarkan kısmını mesh etmek.
7- Dişleri oğmak, temizlemek.
8- Başın her tarafını bir defa mesh etmek.
9- İki kulağı, bir defa mesh etmek. Kulakla yanak arasını yıkamak farzdır.
10- Enseyi, üçer bitişik parmaklarla, bir defa mesh etmek.
11- El ve ayak parmaklarının arasını tahlîl etmektir.
12- Yıkanacak yerleri, üç defa yıkamak. Her birinde, uzvun her yeri ıslanmalıdır. Üç defa su dökmek değil, üç defa yıkamak sünnettir.
13- Yüzü yıkayacağı zaman, kalb ile niyet etmek.
14- Tertîp, ya'nî uzuvları sıra ile yıkamak.
15- Delk, ya'nî yıkanan yerleri oğmak.
16- Müvâlât, ya'nî her uzvu, birbiri arkasından yıkayıp ara vermemek.
Bu sünnetleri yapmak sevâb olur. Yapmamak, tenzihen mekrûh olur.

Abdestin edepleri

Soru:
Edeb ne demektir?
Cevap: Yapılması sevâb olup, yapılmazsa günâh olmıyan şey demektir.

Soru:
Abdestin edebleri nelerdir?
Cevap: Abdestin edebleri şunlardır:
1- Abdesti, namaz vakti girmeden önce almak. Özür sâhibi, vakit girdikten sonra alır.
2- Helâda tahâretlenirken, kıbleyi sağ veya sol tarafa almaktır.
Abdest bozarken, kıbleye önünü ve arkasını dönmek ise tahrîmen mekrûhtur. Oturmalı, ayakta idrar yapmamalıdır!
3- Tahâretlendikten sonra, bez ile kurulanmak.
4- Tahâretten sonra, avret yerini hemen örtmek.
5- Abdestte başkasından yardım istememek. İstemeden su döken olursa, câizdir.
6- Kıbleye karşı, abdest almak.
7- Abdest alırken ihtiyâç olmadan konuşmamak.
8- Her uzvu yıkarken, biliyorsa abdest duâlarını, bilmiyorsa kelime-i şehâdet okumak.
9- Ağzına ve burnuna sağ el ile su vermek. Burnunu sol eli ile temizlemek.
10- Ağzı yıkarken, dişleri misvâk ile temizlemek.
11- Ağzı yıkarken, oruçlu değilse, ağzı çalkalamak.
12- Suyu burunda ulaştırabildiği yere kadar çekmek.
13- Kulağı mesh ederken birer parmağı, kulak deliğine sokmak.
14- Ayak parmaklarının aralarını tahlîl ederken, sol elin küçük parmağı ile ve alt taraflarından tahlîl etmek.
15- Elleri yıkarken, geniş yüzüğü oynatmak. Dar, sıkı yüzüğü oynatmak farzdır.
16- Su bol olsa da, isrâf etmemeli, pek az da kullanmamalı.
17- Abdestten sonra iki rek'at Sübhâ namazı kılmak.
18- Namaz kıldıktan sonra, abdestli iken, yeni namaz için, bir daha abdest almak.
19- Abdest alırken, kullanılan sudan, elbiseye, üste, başa sıçratmamak.
20- Kendi mezhebinde mekrûh olmıyan birşey, başka mezhebde farz ise, bunu yapmak müstehabdır. Meselâ yabancı kadına dokununca Şâfi'îde abdest bozulduğu için, Hanefînin tekrar abdest alması müstehabdır.
21- Helâya, başı örtülü ve sol ayakla girip, sağ ayakla çıkmak.

Abdest nasıl alınır?

Soru:
Sünnet üzere abdest nasıl alınır?
Cevap: Sünnet üzere abdest şöyle alınır:
Önce eller bileklere kadar üç defa yıkanır. Sonra sağ el ile ağza üç defa su verilir. Sağ el ile buruna üç defa su verip, sol el ile sümkürülür.
Buruna su verdikten sonra, avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar yüz üç defa yıkanır.
Yüzü yıkamaya başlarken abdest almaya niyet edilir.
Yüzü yıkadıktan sonra sol el ile, sağ kol dirsekle beraber üç defa yıkanır. Sağ el ile sol kol üç defa dirsekle beraber yıkanır.
Eller tekrar ıslatılıp baş meshedilir, ya'nî ıslak el başa sürülür.
Sonra iki kulak ve ense, mesh edilir. Başın tamamını meshetmek sünnettir. Buna kaplama mesh de denir.

Kaplama mesh

Kaplama mesh şöyle yapılır: İki el ıslatılıp, üç bitişik ince parmak birbirine yapıştırılıp, iç tarafları, başın önünde, saçların başlangıcına konmak üzere başa konur.
İki elin bu üç parmağının uçları, birbirine dokunmalıdır. Baş ve şehâdet parmakları ve avuç içleri havada olup, başa dokunmaz.
Eller, arkadaki saç kenarına gidince, üçer parmak, baştan ayrılıp, iki elin avuç içleri, başın yan tarafındaki saçlar üzerine yapıştırılıp, arkadan öne çekilerek, başın yan tarafları mesh edilir. Sonra şehâdet parmakları kulakların iç tarafına ve baş parmakların iç yüzü, kulak arkasına konup, kulaklar yukarıdan aşağı mesh edilir.
Sonra, diğer üç parmakların dış yüzleri enseye konup, ensenin ortasından, iki tarafına doğru çekilerek mesh edilir.
Sonra, sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlıyarak, ayak parmaklarının arasını hilâllemek sûretiyle, topuklarla birlikte sağ ayak üç defa yıkanır.
Sol ayak, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile baş parmaktan başlıyarak ayak parmaklarının arasını hilâllemek sûretiyle üç defa yıkanır.
Yasak olanlar
Abdest alırken yapılması yasak olan şeylerden ba'zıları şunlardır:
Abdest uzuvlarını üçten az veya çok yıkamak, suyu yüze çarpmak, ağzı ve gözleri sıkı kapamak, sağ el ile sümkürmek, baş, kulaklar veya enseden birini, her defasında eli ayrı ayrı ıslatarak, birden fazla mesh etmek.
Abdest bozarken kıble öne, arkaya getirilmez, sağ el ile tahâretlenilmez.

Abdesti bozan şeyler

Soru:
Abdesti bozan şeyler nelerdir?
Cevap: Abdesti bozan şeyler şunlardır:
1- Önden ve arkadan çıkan, yellenmek, idrar vb. şeyler.
2- Ağızdan çıkanlar ağız dolusu olunca, necis olur ve abdesti bozar. Ağızdan dışarı çıkmıyan kan bozmaz. Ağızdan dışarı çıkınca, tükrükten çoksa bozar.
3- Deriden çıkan kan, sarı su, ağrılı çıkan renksiz su bozar.
4- Uyumak.
5- Bayılmak ve sar'a tutmak.
6- Namazda kahkaha ile gülmek, abdesti de bozar.
7- Mübâşeret-i fâhişe.

Abdesti bozmayan şeyler

Soru:
Abdesti bozmayan şeyler nelerdir?
Cevap: Abdesti bozmayan şeylerden ba'zıları şunlardır:
1- Balgam kusmak.
2- Dişten akan, tükrükten az kan.
3- Isırılan bir şeyin üzerinde görülen kan.
4- Ağrısız gelen göz yaşı.
5- Sinek, sivrisinek, pire, tahta biti gibi haşerelerin emmesi.
6- Az olup, yayılmayan kan ve ağız dolusu olmayan kay ya'nî kusmak.
7- Uyurken dayanılan şey çekildiğinde düşmezse.
8- Namazda uyumak.
9- Dizleri dikip, başı dizlerin üstüne koyup uyumak.
10- Ayakları bir yanına çıkarıp yere oturarak uyumak.
11- Namazda kendi işiteceği kadar gülmek.
12- Saç, sakal, bıyık ve tırnak kesmek.
13- Yara kabuğunun düşmesi.
14- Abdestli olduğunu unutmak.

Abdestin Mekrûhları

Soru:
Abdestin mekrûhları nelerdir?
Cevap: Abdestin mekrûhlarından ba'zıları şunlardır:
1- Yüze suyu çarpmak.
2- Yıkanan uzuvları üçten az veya fazla yıkamak.
3- Arkasını kıbleye dönmek.
4- Uzuvları yıkamaya soldan başlamak.
5- Zarûretsiz burnu sağ eliyle sümkürmek.
6- Zarûretsiz sol eliyle ağzına ve burnuna su vermek.
7- Zarûret olmadan konuşmak.

MEST ÜZERİNE MESH

Soru:
Mest nedir ve özellikleri nelerdir?
Cevap: Mest, ayağın yıkanması farz olan yerini örten, su geçirmez bir giyecektir.
Mestin, bir saat yol yürüyünce, ayaktan çıkmıyacak şekilde sağlam ve ayağa uygun olması lâzımdır.
Tabanı ile ayak üstü veya yalnız tabanı deri kaplanmış çorap üstüne veya sert olup, yürürken ayağı düşmiyen çorap üzerine mesh câizdir.
Abdest alırken ayakları yıkamak yerine, hiç özür ve zarûret olmasa bile, yaş el ile, bir defa, mest üzerine mesh edilmesi, erkek için de, kadın için de câizdir. Guslederken veya teyemmüm ederken, mest üzerine mesh edilmez.
Mestli kimsenin, abdesti bozulunca, bu abdestsizlik, abdest uzuvlarına yayılırken, ayaklara değil, mestlere yayılır.
Mestlerin hadesten ya'nî abdestsizlikten temizlenmesi de, mesh etmekle olur. Bu sebeple ayaklarını yıkamaz. Mest üzerine mesh eder.

Meshin müddeti

Soru:
Mest üzerine meshin müddeti ne kadardır?
Cevap: Mest üzerine mesh müddeti, mukîm olan için, 24 saattir. Misâfir için, 3 gün, ya'nî 72 saattir.
Bu müddet, mesti giydiği zaman değil, mest giydikten sonra, abdesti bozulduğu zaman başlar.
Mestli kimse, abdesti bozulduktan 24 saat geçmeden, sefere çıksa, bu mestlere 3 gün ya'nî 72 saat mesh edebilir. Misâfir iken mukîm olsa, 24 saat geçmiş ise, mestleri çıkarıp, ayaklarını yıkayarak abdest alır.
Özür sâhibi olan kimse, tam abdest alıp, özür akmadan önce, mestlerini giyerse, sonra abdesti özürle bozulsa da, 24 saat mesh edebilir.
Özrü aktıktan sonra giyerse, yalnız o namaz vakti içinde mesh edebilir.

Mest abdestli giyilir

Soru:
Mest üzerine mesh yapmak için abdestli mi giyilmiş olmalı?
Cevap: Mestin abdestli giyilmesi şarttır. Yalnız ayaklarını yıkayıp, mest giyen bir kimse, sonra diğer uzuvlarını yıkayıp abdestini tamamlasa, sonra, abdesti bozulsa, sonra abdest alırken, bunlar üzerine mesh edebilir.

Mestin şartları

Soru:
Yırtık meste mesh yapılır mı?
Cevap: Ayağın üç parmağı sığacak kadar yırtığı bulunan bir mest üzerine mesh etmek câiz değildir. Yırtık, bundan az ise, mesh câiz olur.
Bir mestin birkaç yerinde, küçük yırtıklar varsa, bunlar toplanınca, üç parmak olursa, buna mesh câiz olmaz. Bir mestte, iki parmak, diğer mestte de iki veya bir parmak görünecek kadar yırtık olsa, bunlara mesh edilebilir. Çünkü, üç parmak, iki mest için değil, bir mest içindir.
Mesh câiz olmıyan yırtık, üç parmağın ucu değil, üç parmağın bütünü görünecek kadardır. Mestin dikiş yeri sökülse, fakat açılmayıp ayak görünmese, mesh câiz olur. Topuk kemikleri yukarısındaki yırtık, ne kadar olursa olsun, meshe engel olmaz. Çünkü mestlerin, burasını örtmesi lâzım değildir. Üstten veya yandan ilikli, bağlı veya fermuarla kapalı mestler, ayakkabılar üzerine mesh câizdir.

Sünnet üzere mesh

Soru:
Sünnet üzere mesh nasıl yapılır?
Cevap: Sünnet üzere mesh etmek için, sağ elin yaş beş parmağı, sağ mest üzerine, sol elin parmakları da, sol mest üzerine, boylu boyunca yapıştırılıp, ayak parmakları üzerine gelen ucundan, bacağa doğru çekilir.

Soru:
Mest üzerine ikinci bir mest giyilebilir mi?
Cevap: Mest üzerine, birinci abdest bozulmadan önce, ikinci bir mest, çizme, plâstik, naylon, lâstik ayakkabı giyse, dıştaki, su geçirmezse, bunun üzerine mesh edebilir. Suyu çok geçirirse yine edebilir. Çünkü, içteki ıslanarak, içtekine mesh etmiş olur.

Mestin bozulması

Soru:
Mesh hangi hallerde bozulur?
Cevap: Mesh, mestin ayaktan çıkması ile bozulur. Bir veya iki ayağı mestten çıkınca, abdesti, o ânda bozulmaz. Abdestin bozulması şimdi ayaklara sirâyet eder. Yalnız ayaklarını yıkasa, mesh ederek almış olduğu abdesti tamamlamış olur.
Mesh müddeti bitince de, yalnız ayaklarını yıkar. Fakat, her iki şekilde de, yeniden abdest almak daha iyi olur denildi. Çünkü, muvâlât ya'nî uzuvları sırayla yıkamak, Hanefîde sünnet, Mâlikî mezhebinde ise farzdır.

Sargıya mesh

Soru:
Sargıya mesh nasıl yapılır?
Cevap: Cebîre ya'nî kırık kemiğin iki yanına bağlanan tahtalar üzerine mesh câizdir.
Yaranın, çıbanın, derideki çatlak veya yarıkların üzerine veya içine konan merhem, pamuk, fitil, gaz bezi, flaster, sargı başı gibi şeylerin çözülmesi, çıkarılması yaraya zarar verirse veya bunlar çıkınca, yıkamak veya mesh etmek zarar verirse, bunlardan merhem, lâstik gibi, su geçirmiyenler üzerine su akıtılır. Su geçirenler üzerine mesh edilir.
Yaraya soğuk su zarar verirse, sıcak su ile yıkanır. Sıcak su da zarar verirse, mesh etmek lâzım olur. Mesh de zarar verirse, üzerinde bulunan şey üzerine mesh edilir.
Sargı bezinin, sağlam deri üstüne rastlayan kısmı üzerine de ve sargılar arasındaki deriye de, mesh edilir.
Bunların yarıdan fazlasına mesh yeterlidir. Bunlara mesh etmek de, yaraya zarar verirse, mesh edilmez. Bunları mesh, yaraya zarar vermezse, bunları mesh lâzım olur.
Bunları kaldırıp altlarındaki sağlam deriyi yıkamak, yaraya zarar vermezse, yıkamak lâzım olur.

Yaraya zarar vermek

Yara üstündeki sargıya veya merheme meshin câiz olması için, yarayı yıkamanın veya mesh etmenin, yaraya zarar vermesi şarttır. Zarar, şifânın gecikmesi yâhud ağrının artması demektir.
Mesh ettikten sonra, bunlar, yara iyi olmadan alınır veya düşerlerse, mesh bozulmaz. Yara iyi olup da düşerlerse, altlarını yıkamak lâzım olur. Bunlar üzerine mesh, altlarını yıkamak yerine geçer.
Bunlara mesh edenler özür sâhibi olmaz. Bunlar, sağlam kimselere imâm olabilir. Müslüman ve uzman doktorun, ıslatılmaması lâzımdır dediği bir yer, yara gibi olur. Bunlara mesh etmekte abdestsiz ve cünüb hep birdir.

Özür sahibi

Soru:
Özür sâhibi kime denir?
Cevap: Herhangi bir namaz vakti içinde, namaz vaktinin başından sonuna kadar, abdest alıp, yalnız farzı kılacak kadar bir zaman, abdestli kalamıyan kimseye özür sâhibi denir.
Özür sâhibi olmak için, abdesti bozan bir şeyin, devâm üzere mevcût olması lâzımdır. Böyle olan kimse özrü gördüğü andan itibâren, özür sâhibi olur.

Özürlü olmak

Soru:
Ne zaman özür sahibi olunur?
Cevap: İdrâr, yaradan kan ve herhangi bir sıvı, irin akması gibi, abdesti bozan şeylerden biri, hep mevcût olur, ya'nî bir namaz vaktinin başından sonuna kadar, bir abdest alıp, farzı kılacak kadar, durdurulamazsa, o kimse, özür sâhibi olur.
Bir namaz vakti girdikten sonra, farzı kılacak kadar zaman sonra özür başlasa, vaktin sonu yaklaşıncaya kadar bekler, hiç durmadı ise, vaktin sonunda abdest alıp, o vaktin namazını kılar.
Namaz vakti çktıktan sonra, sonraki namaz vakti içinde durursa, önceki namazını i'âde eder. İkinci namaz vaktinin başından sonuna kadar hiç kesilmezse, özür sâhibi olduğu anlaşılır ve kılmış olduğu önceki vaktin namazını i'âde etmez.

Özürlünün abdesti

Soru:
Özür sâhibinin abdesti ne zaman bozulur?
Cevap: Özür sâhibi olan, namaz vakti girince abdest alır. Bu abdest ile, istediği kadar farz ve nâfile kılar ve Kur'ân-ı kerîm okur. Namaz vakti çıkınca abdesti bozulmuş olur.
Her namaz vakti girdikten sonra, yeni abdest alıp, bu vakit çıkıncaya kadar her ibâdeti yapar.
Öğleden başka dört namazdan birinin vakti girmeden önce aldığı abdest ile, bu namaz kılamaz. Çünkü, öğle namazının vakti başlarken, bir namazın vakti çıkmıyor.
Özür sâhiblerinin, devâm eden özürleri, abdestini bozmaz. Fakat, başka bir abdest bozan sebep ile bozulur. Vakit çıkınca, özür sebebi ile de bozulmuş olur. Özürsüz, sağlam iken kılmadığı namazlar, hasta ve özürlü iken de kazâ edilir.

Mâliki taklid

Soru:
Özrü bir namaz vaktinin tamamında gelmiyen kimse Mâlikîyi taklid edebilir mi?
Cevap: Mâlikî mezhebine göre, özür sâhibi olmak için, hastalık sebebi ile çıkan, abdesti bozan birşeyin bir defa çıkması yeterlidir. Bir namaz vakti içinde devâmlı çıkması lâzım değildir.
Namazdan önce veya namaz içinde idrâr, yel kaçıran hastaların ve ihtiyârların abdestlerinin ve namazlarının bozulmaması için, meşakkat, güçlük hâlinde Mâlikîyi taklîd etmeleri ve imâm olmaları sahîh olur.

Özürün bitmesi

Soru:
Özrün devam edip etmemesi nasıl anlaşılır?
Cevap: Özür sâhibinin özrü, sonraki her namaz vaktinde, bir defa, biraz akınca, özrü devam ediyor sayılır.
Bir farz namazın vaktinde hiç gelmezse, ya'nî namaz vakti başından sonuna kadar özürsüz geçerse, o kimse özür sâhibi olmaktan çıkar.

Özürlünün imâmlığı

Soru:
Özürlü kimse özürsüze imâm olabilir mi?
Cevap: Özürlü kimse, sağlam kimselere imâm olamaz. Ayrıca, devamlı abdestsiz olmaktan başka, üzerinde dirhemden çok necâset bulunan, Kur'ân-ı kerîmi doğru okuyamayan da, böyle olmayanlara imâm olamazlar.



Hiç yorum yok: