Abdest, namaza maddî ve manevî anlamda hazırlıktır
Hz. Peygamber, namazın fazileti ile ilgili teşbihlerinde, “Sizden birinizin evinin önünden bir nehir aksa ve o nehirden günde beş defa yıkansa kir kalır mı?” buyurunca ashâp:
-Hayır Ya Rasûlallah! diye karşılık vermişler. Bunun üzerine Peygamberimiz, “İşte beş vakit namaz da böyledir insanlardaki günahı giderir.’’ buyurur. (Tirmîzî, Emsâl, 3)
Bu anlamı ortaya koyan bir tarzda İsmail Hakkı Bursevi’ye göre, “Vudû masivadan infisâl, salat Hakk’la ittisaldir”.
Bursevi’ye göre abdest alış, Allah dışındaki her şeyden, boş ve manasız olan her durum ve olaydan ayrılış; namaz ise Yaratıcı’ya kavuşma, O’nun güzel isim ve sıfatlarıyla vasıflanarak O’nunla bütünleşme anlamını taşımaktadır.
Demek ki namaza ön hazırlık niteliğindeki abdest, beden temizliği gibi manevi arınmanın ve karakter gelişiminin de bir anahtarıdır. “Zahirdeki beden temizliğinin sır ve ruh temizliğine uygun olması lazım gelmektedir.
Yani abdest alınırken
el yıkandığı zaman, kalbin de dünya sevgisinden yıkanması gerekmektedir.
Ağza su konulduğu zaman o ağzın Allah dışındaki her sözün zikrinden temizlenmesi gerekmektedir.
İnşikak yapıldığı zaman, abdest alan kişinin alışık olduğu ve kalbî bağ kurduğu şeylerin tümünden yüz çevirmesi ve Hakk’a yönelmesi icap eder.
Kolunu yıkadığı zaman, bütün nasip ve hazlardan tasarrufunu kesmesi gerekir.
Başını mesh ettiği zaman işlerini Hakk’a teslim etmesi lazımdır.
Ayağını yıkayınca her iki temizliğin de meydana gelmesi için Allah’ın emretmiş olduğu Hakk’ın izni dışında bir yerde ikamet etmemesi icap eder.
İnsan
ağzını yıkadığı zaman ağzını boş ve kötü sözlerden korumalı,
burnunu yıkadığı zaman Cennet’in ruhanî ufuklarına gönlünü açmalı,
yüzünü yıkadığı zaman yüzünü cemâlullaha çevirmeli,
kollarını yıkadığı zaman ellerini ve kollarını insanlığın istifadesine sunabileceği ölümsüz eserlere ulaşmak için kullanabilmeli,
kulaklarını yıkarken onları hakikatleri işitmek üzere Kur’an ve hadisin güzel sesini ve davetini işitmeye adayabilmeli,
başına mesh verirken zihnini kötü düşüncelerden gönlünü kötü duygulardan arındırabilmeli,
ayaklarını da Rabb’in razı olacağı istikamet yoluna yönlendirebilmelidir.
Abdestle manevi arınmayı hisseden gönül, namazla bu arınışı her haliyle yaşar. Manevi arınma karakter gelişiminin özüdür.
Abdestin Duaları
Abdeste ait önceki alimlerden zamanımıza kadar gelmiş dualar vardır. Her abdest uzvu yıkanırken onunla ilgili uygun bir dua okunur.
Bunlar okunmasa da, yine abdest tamam olur; fakat okunmaları iyidir. Şöyle ki:
Abdest alacak kimse,
abdeste başlarken:
"Eûzü ve Besmeİe" çektikten sonra:
"Yüce Allah'a hamd olsun ki, suyu temizleyici ve İslâmı nur yapmıştır" der.
Ağzına su alırken:
"Allah'ım! Peygamberinin Kevser Havuzundan bana öyle bir kâse içir ki, ondan sonra asla susamayayım" der.
Burnuna su verirken:
"Allah'ım! Beni nimetlerinin ve cennetlerinin güzel kokularından mahrum etme" der.
Yüzünü yıkarken:
"Allah'ım! Bazı yüzlerin aklanacağı ve bazı yüzlerin kararacağı günde benim yüzümü ak yap" der.
Sağ kolunu yıkarken:
"Allah'ım! Kitabımı sağ elime ver ve benim hesabımı kolay yap" der.
Sol kolunu yıkırken:
"Allah'ım! Benim kitabımı soldan ve arka tarafımdan verme ve beni zor bir hesaba çekme" der.
Başını meshederken:
"Allah'ım! Beni rahmetinin içine koy, üzerime de bereketlerinden indir"der.
Kulaklarını meshederken:
"Allah'ım! Beni, hak sözü işitip dc onun en güzeline uyanlardan yap"der.
Boynunu meshederken:
"Allah'ım! Bedenimi cehennem ateşinden azad et" der.
Ayaklarını yıkarken:
"Allah'ım! Birtakım ayakların kayacağı günde, ayaklarımı Sırat köprüsü üzerinde sabit kıl" der.
ESMA SAYIN EKERİM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder