"..... ALLAH size güçlük çıkartmak istemez, Ancak O sizi Tertemiz / Ak pak/Arı duru kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, Umulurki şükredersiniz "

21 Eylül 2010 Salı

Gözyaşı ve Su - Münir Derman

Göz yaşında Hak’kın ER-RAHİM “merhamet”i gizlidir. Döğünerek ağlamak Hak indinde yasaktır. Zira Hak’kın merhameti ile yarışa çıkmak olur. Dikkat edin... Hak’kın emrine, dileğine, muradına. Bunlardaki sırlara insanın aklı varamaz. Mantığa vurursan küfre girersin. Kendindeki büyük Hak’kın emanetini rencide etmiş olursun...

Bu sözlerimizi rencide etmeyin. Akıl ve Mantık ile zedelemeyin yalvarırım...

Şah damarından sana, senden yakın olan güç ve kudretleriyle ALLAH, bu yakınlığı Su Hakkı için murat etmiştir.

Bu lâf, incelerin incesi bir lâftır. Günlerce düşün... Susuz insan, nebât, hayvan hatta cansız yok olur. Onun için, Hak’ka yanaşmak için, su ile abdest almak farzdır. Yani Hak’ka yanaşmak için su ile abdest almak şarttır. “Daimâ abdestli olma”nın kıymetini düşünmek gerek...

Rahmetullahi Aleyh Hocam bize emretmişti. Namaz abdesti üzerinizde olmadan. Konuşma. Yeme Ve İçme... Burada suyun hakkı gizlidir. İşte...

Bu sözü hor görüp zedelemeyin... İster düşünün, ister gülün, İster dudak bük, ister istihza edin.

Bazı sözler vardır, kelimeler yer değişir. Manâ aynı gibi görünür fakat, öyle değildir;

"Gözden yaş gelir".

"Yaş gelir gözden".

"Yaş gözden gelir".

Bu cümlelerin manâsı görünüşte aynı gibidir. Fakat aralarındaki ince farkı ancak Rûh sezer. Yukarıdaki sözler de bunun gibidir. Bu yaşın gelişi gözün yaş bezelerindendir... Evet... Neden gelir... Onu getiren nedir. Bunlar fennî, ilmî, tıbbî, rûhî bir çok sebepler zincir perdesinin altında gizlenmiştir. Hakiki sır ve hikmet...

Her lâf kırk boğumdur, demiş kalp gözü açık bir Türk İslâm anası oğluna.

Otuz dokuzunu içinde tut. Anlayamazlar, belki zedelerler, birini söyle yeter... demiş...

Bilindiği gibi, Namazda konuşanın namazı bozulur. Namazda su içilmez, bir şey çiğnenmez. Namaz Mirâç’tır. Rûh için kul’a... Bu halinle, cesede ait olanı karıştırma. Cesede Miraç, yalnız Resûl’e aittir. Taklit olur. Miraçta insan âdemiyet hamulesiylesin. O hamûleye melekler Secde etti. Cesede değil... O hamûle, ALLAH'ındır... Ona hürmeten abdestli olmadan “konuşma, içme, yeme” demişler Büyükler...

Allah'ı tam bilen için, Cennet O’nun için yük olur. Çünkü, Cennet en büyük perde...

Cennettekiler Cennete ısınır ve bağlanırlar. Hatta Dünyadan itibaren hayalleriyle bile... Ve Allah dışında bir şeye gönül verdiklerinden Allah ile aralarına perde çekilir...

Beşerî ne varsa onu silip ancak İlahîliğin zuhurunu sağlar. Her meydana çıkıp zuhur eden şey’in aslı, sırrı o zuhûr eden Şey’in içinde kalandır.

Bu sözü çok düşünmek gerek... Ondan sonra anlamak mümkündür.

Bazı sözler vardır, akla sorarsan akıl halledemez. Bu gibi şeyleri başka türlü konuşmak gerekir.

Not: Yukarıdaki Yazı M.Derman'ın " Su-3" isimli eserinden alınmıştır.

Hiç yorum yok: