Dur! Bir dağ gibi!
Sabırla dur!
Uhud’u terk etmeyen yeminlerine sadık okçular gibi DUR!
Göğü yere bağlayan, yeryüzüne çakılmış sağlam bir çivi gibi DUR!
İçinden 10’a ve O’na kadar say!
Kalbini Rabbine aç. İnşirah insin kalbine. Kalbini şerh eden dua defterlerini tut.
Bir su bükücü gibi su damlalarından maharetle yaptığın o su zırhını giyin. Abdest al. Unutma su, senin sırdaşındır, suyun o ipeksi direnç dilini, bir sen kaldın konuşan, unutma!
Su ile dur, okumak ile dur, sevmek ile dur, aşk ile dur, sabır ile dur...
Kaderin örsüyle feleğin çekici arasında ateşle dövülen bir demirsin sen! Ateşine dökülen her su ile daha mahir bir kılıç olacağını sakın unutma...
Şimdi dövüyor hayat seni, benim Demirden güzel kızım!
Dayan, vazgeçme, aşkından dönme... Hepsi geçecek! İnan geçecek, bitecek, sönecek, batacak... Sen şimdi BATMAYAN’a çevir gözünü. Ve öylece DUR!
SİBEL ERASLAN
1 yorum:
sevgili sibel azze ve celle kalbinden,ruh'undan ve aklından razı olsun .şüphesiz;ki rabbin kudreti okadar büyüktür;ki bir yağmur tanesine sonsuz ve susuz rahmetini sığdıracak kadar şanı yüce el alim;dir oysa,ki kalbinin dili,ve içinde duyduğun ses kadar uçumrumlar,bir okadarda duygular yağmur olmuş içinde elbetteki düşünen için bir ibret vardır we su ile dur çün;ki bu akıp giden zaman,ın suyu aslında en büyük kıtlığımız olsa gerek belkide zamanım yok yok olmak gibimi zamanın yokluğu.
akıllı kişinin dili kalbinin gerisindedir. es selamu aleykum we rahmetullahi we berakatü
elline,diline,kalbine we gözlerine sağlık .
Yorum Gönder